ARAÇ Kiralamacıları Konfederasyonu (AKKON) İzmir İl Başkanı Ahmet Demir, sahte kimlikle araç kiralamanın arttığını ve kiralanan araçların zaman zaman yasa dışı işlerde kullanılabildiğini söyledi. Demir, araç kiralama şirketlerinin müşterilere araçlarını emanet ederken aldığı çeşitli güvenlik önlemlerinin, sahte kimlik kullanımı ile etkisiz hale getirilebildiğini belirtti. Sahte kimlikle araç kiralama eyleminin hem dolandırıcılık hem de resmi belgede sahtecilik suçları nedeniyle bazı yaptırımlara tabi tutulduğunu ifade eden Doç. Dr. Candide Şentürk Akaner ise “Dolandırıcılık suçunun nitelikli halleri de söz konusu olabiliyor. Resmi belgede sahtecilik denildiğinde temel halini esas alırsak 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası var” dedi.
Yazın gelmesiyle birlikte araç kiralamada artış yaşandı AKKON İl Başkanı Ahmet Demir, sahte kimlikle araç kiralamalarının arttığını belirtti. Demir, ahte kimlik kullanımının araç kiralama şirketleri için hem maddi hem de manevi kayıplara yol açtığını söyledi. AKKON olarak Türkiye genelinde her il ve ilçelerde başkanlıkları ve İzmir’de 182 üyeleri bulunduğunu belirten Demir, “Kurban Bayramı ve yaz aylarının gelmesiyle beraber işlerimiz yoğunlaştı. Ama bazı olumsuz durumlar da yaşanıyor. İyi niyeti suistimal eden müşteriler oluyor. Sahte kimliklerle kiralanan araçlar, genellikle yasa dışı faaliyetlerde kullanılabiliyor veya iade edilmiyor. Bu durum, şirketlerin ciddi maddi zararlar yaşamasına yol açıyor. Hırsızlık olaylarına karşı bazı önlemler almaya çalışıyoruz. Emniyetle birlikte hareket ediyoruz. Her gelen müşteriyi emniyete bildiriyoruz. ‘Şu araç şu kişiye verildi’ diye bilgi akışı sağlanıyor. Ancak bazı müşteriler sahte kimlikle bize geliyor. Bunu yaparken de dış görünümü iyi olan bazı aracı insanları tercih ediyorlar. Biz de bakıyoruz, e-Devlet’ten herhangi bir suç dosyası varsa araç teslim edilmiyor. Kredi kartından findeks durumuna yani kredi notuna bakarak araç teslim ediyoruz. Ama başka birinin kimliğiyle gelenlere aracı verdikten sonra hırsızlık olayları yaşanabiliyor” dedi.
‘BİYOMETRİK KİMLİK DOĞRULAMA SİSTEMLERİ KULLANILSIN’
Kiralık araçların zaman zaman yasa dışı işlerde kullanılabildiğini anlatan Demir, uyuşturucu ticareti yapılabildiğini ya da çalınan araçların parçalanıp nakte çevrilebildiğini vurguladı. Araç kiralama sektöründe sahte kimlik sorununu en aza indirmek için çeşitli önlemler alınabileceğini söyleyen Demir, şunları söyledi:
“Öncelikle, kimlik doğrulama süreçlerinin daha güvenli ve teknolojik yöntemlerle desteklenmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda, biyometrik kimlik doğrulama sistemleri, sahte kimlik kullanımını büyük ölçüde engelleyebilir. Parmak izi, yüz tanıma ve iris taraması gibi biyometrik verilerle kimlik doğrulama, sahte kimliklerin tespit edilmesini kolaylaştıracaktır. Bunun yanı sıra kimlik doğrulama süreçlerinin daha titiz bir şekilde yürütülmesi ve personelin bu konuda eğitilmesi önemlidir. Araç kiralama şirketlerinin, müşterilerinden aldığı kimlik bilgilerini detaylı bir şekilde incelemesi ve doğrulama yapması, sahte kimlik kullanımını önlemede etkili olacaktır. Ayrıca, sahte kimlik tespitine yönelik yazılımlar ve veri tabanlarıyla entegre çalışan sistemler, sahte kimliklerin hızla tespit edilmesine yardımcı olabilir. Bu suçlar eskiden de vardı ama son yıllarda arttı. Araçlar büyük bir sermaye olarak görülüyor. Kimse araç alamayınca ‘rent a car’dan araç kiralama arttı. Araç gidince mağdur olan biz oluyoruz. İyi niyeti suistimal suçundan işlem görüyorlar ama cezalar bizce yetersiz.”
‘1 YILDAN 5 YILA KADAR HAPİS’
İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Candide Şentürk Akaner de 2015 yılında yapılan yasal düzenlemeyle araç kiralama şirketlerine birtakım yükümlülükler getirildiğini söyledi. Araç ve araçları kiraladıkları kişilerin kimlik bilgilerine, kolluk kuvvetlerinin erişebildiğini belirten Akaner, ‘Resmi belgede sahtecilik’ ve ‘Dolandırıcılık’ suçları ile Yargıtay içtihatlarında da sıklıkla karşılaştıklarını dile getirdi. Sahte bir kimliğin düzenlenmesinin ‘Belgede sahtecilik’ suçu olduğunu anlatan Doç. Dr. Akaner, “Sahte kimlikle birlikte araç kiralama şirketine giderek kendi yararına, şirketin de zararına uğramasına sebep olunması aldatıcı bir işlem sayılıyor. Böylece dolandırıcılık suçunu da işlemiş oluyor. Türk Ceza Kanunu’nda var olan açık bir hüküm gereği hem resmi belgede sahtecilik hem dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı cezai hüküm bulunmasıyla karşılaşılıyor. Dolandırıcılık suçunun nitelikli halleri de söz konusu olabiliyor. Resmi belgede sahtecilik denildiğinde temel halini esas alırsak 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla karşılaşılan bir suç tipi var” dedi.
‘FIRSAT KAPISI’
Sahte kimliğin oluşturulması sırasında kamu görevlisine yalan beyanda bulunmanın da bir suç unsuru olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akaner, resmi belge aracılığıyla bir araç kiralanmasının söz konusu olabileceğini belirterek şöyle konuştu:
“Özellikle yaz ayları geldiğinde Ege ve Akdeniz Bölgesi’ne turistlerin gelmesiyle beraber çok fazla bu suç tipleriyle karşılaşılıyor. Şikayet üzerine suç ortaya çıkıyor ve yerel mahkeme kararları ya da bölge adliye mahkemesine hatta daha öncesinde Yargıtay’a giden dosyalar üzerinden haberdar oluyoruz. Tamamıyla sıfırdan olmayan bir kişi üzerinden kimlik oluşturulması bu suçun oluşması için yeterli. Suç işlemeye meyilli kişiler tarafından bir fırsat kapısı olarak görülüp bu suç artıyor.”
GÜNDEM
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024